142) Muhammed İbnu Amr bin Ata'nın şöyle haber verdiği rivayet olundu. Resûlüllah (S.A.V.)'in ashabından bir takım zevat ile otururken, Nebiyyi (S.A.V.)'in namazından bahsettik. Ebu Humeyd Es-Saidi dediyki: Resûlüllah (S.A.V.)'in namazını en iyi bileniniz benidim. Gördüm ki.......
İlk ikinci rek'atta (teşehhüdde) oturduğu vakit, sol ayağının üzerine oturup sağ ayağını dikerdi..........(Bu hadisi Buharı (828) ve Ebu Davud (963) rivayet etmişlerdir)
143) Abdullah İbnu Abdullah'dan, İbnu Umer (R.A.)'yu namazda oturduğunda bağdaş kurarak oturduğunu gördüğünü haber verdi. Dediyki bende öyle yapmaya başladım. Ve ben daha o zaman yeni gelişmeye başlamış bir delikanlı idim. Abdullah İbnu Umer beni bu hareketimden menetti. Ve şöyle dedi: Namazda sünnet olan oturuş, sağ ayağı dikip solu yaymaktır. Bende, sen bağdaş kurarak oturuyorsun dedim. O da cevaben, ayaklarım (öyle oturmama) tahammül etmiyorda ondan (öyle oturuyorum) dedi.(Bu hadisi Buhari (827) rivayet etmiştir).
TEŞEHHUD'DE ŞEHADET PARMAĞINI HAREKET ETTİRMENİN BEYANI
144) Ali İbnu Abdirrahman El-Muaviyyi, şöyle dedi: Ben namaz içinde küçük çakıl taşları ile oynarken, Abdullah İbnu Umer (R.A.) bu hareketimi gördü. Namazdan çıkınca beni bu hareketimden menetti: Resûlüllah (S.A.V.) namazda nasıl yapıyordiyse sende öyle yap dedi. Resûlüllah (S.A.V.) naşı! yapardı? dedim. Namazda (teşehhud için) oturduğunda sağ avucuna sağ uyluğu üzerine kordu. Müteakiben bütün parmaklarını yumarak baş parmağı takip eden parmak ile işaret ederdi. Soi avucunuda sol uyluğu üzerine koyardı.(Bu hadisi Müslim (580) Ebu Davud (987) ve Nesei (3/36) rivayet etmişlerdir).
145) İbnu Umer (R.A.)'dan, (şöyle dedi:)Resûlüllah (S.A.V.) teşehhüde oturduğu vakit, sol elini sol dizi üzerine ve sağ elini de sağ dizi üzerine koyar, elli üç akderek şehadet parmağı ile işaret ederdi. (Bu hadisi Müslim (580) rivayet etmiştir).
Abdullah İbnu Zubeyr (R.A) dan. (şöyle dedi:) Resûlüllah (S.A.V.) (namazda) oturduğu vakit teşehhüd duasını okurdu. Oturuşunda sağ elini sağ uyluğu üzerine, sol elini sol uyluğu üzerine kordu. Ve şehadet parmağı ile işaret ederdi. Bunu yaparken de baş parmağını orta parmağı üzerine kordu. Sol elini de sol dizinin üzerine uzatırdı. (Yani sol dizini sol avucu ile avuçlardı, sanki sol dizi sol avucunun bir lokması haline gelirdi.(Bu hadisi Müslim (579) rivayet etmiştir.)
ŞEHADET PARMAĞIM KIBLEYE TEVCİH VE BAKIŞLARIN ONA DİKİLECEĞİ
147) İbnu Umer (R.A.)'dan, (şöyle dedi:) Resûlullah (S.A.V.) namazda (teşehhud için) oturduğunda (şehadet) parmağı ile kıbleye doğru işaret ederdi.Bakışlarını da ona (şehadet parmağına) dikerdi.(Bu hadisi Ebu Avane (2/246) İbnu Huzeyme (719) veİbnu Hibban (1938) sahih bir senedle rivayet etmişlerdir.)
148) Vail İbnu Hucr (R.A.)'dan, (şöyle dedi:) Resûlullah (S.A.V.)'i (namazda teşehhud için oturduğunda) baş ve orta parmağım halka yapıp, şehadet parmağını kaldırıp (onunla) (Allah'ın birliğine şehadet ederek)dua ettiğini gördüm.(Bu hadîsi Ebu Davud (957) İbnu Mace (912) sahih bir senedle rivayet etmişlerdir.)
İŞARETTEN MAKSAD PARMAĞI HAREKET ETTİRMEK OLDUĞU
149) Vail tbnu Hucr (R.A.)'dan, şöyle dedi: Resûlullah (S.A.V.)'in nasıl namaz kıldığını görmek istedim. Ve (şöyle yaptığını) gördüm........... Sonra parmaklarından ikisini (yani baş parmak ile orta pafmağı) halka yapıp (şehadet) parmağım kaldırdı ve hareket ettirerek onunla (Allah'ın birliğine şehadet ederek) dua ediyordu.(Bu hadisi' Nesei (3/37) İbnu Huzeyme (714) İbnu Carud (208) ve Beyhaki (2/132) sahih bir senedle rivayet etmişlerdir.)
PARMAK HAREKETİNİN SAHABELERİN CE'MİSİ TARAFINDAN BİLİNDİĞİ
150) Vail İbnu Hucr (R.A.)'dan, şöyle dedi: (Yukarıdaki hadis gibi zikrettikten sonra şöyle devam etti.) Resûlullah (S.A.V.)'i gördüm ki, (teşehhüde oturduğu vakit şehadet parmağını) hareket ettirerek onunla dua ediyordu. Ve sonra, soğuk bir zamanda geldim. Herkesin üzerinde (kışlık) elbiseleri vardı. (Parmaklarını) elbiselerinin altından hareket ettirdiklerini gördüm.(Bu hadisi Ahmed (4/318) ve tbnu carud (208) sahih bir senedle rivayet etmişlerdir.)
PARMAK HAREKETİNİN ŞEYTANA DEMİR KAMÇIDAN DAHA ŞİDDETLİ OLDUĞU
151) Nafi'den, şöyle dedi: Abdullah İbnu Umer (R.A.) namazda (teşehhüd için) oturduğunda, ellerini dizlerinin üzerine koydu. (Şehadet) parmağı ile de işaret ederek bakışları da onu (yani parmağını) takib ediyordu. Ve sonra şöyle dedi: Resûlullah (S.A.V.) bu (yani parmak işareti) şeytana demir kamçıdan daha şiddetlidir" dedi.(Bu hadisi Ahmed (2/119) Bezzar (5631) ve Taberani Kitabu 'd-Dua 'da (642) hasen bir senedle rivayet etmişlerdir.)
BU HAREKETİ BİRKAÇ PARMAKLA YAPMANIN YASAK OLDUĞU
152) Saad İbnu Ebi Vakkas (R.A.)'dan, şöyle dedi: Ben, (teşehhüdde) parmaklarımla dua (işaret) ederken yanımdan Resûlullah (S.A.V.) geçti (benim bu hareketimi görünce) şehadet parmağını göstererek "Tekle tekle" dedi. (Bu hadisi Ebu Davud (1499) Tirmizi (3557) ve Nesei (3/38) sahih bir senedle rivayet etmişlerdir.)
PARMAK HAREKETİNİN BİRİNCİ DE OLDUĞU GİBİ İKİNCİ TEŞEHHÜDDE DE YAPILACAĞI
153) Abdullah Ibnu Zubeyr (R.A.)'dan, şöyle dedi: Resûlullah (S.A.V.) (namazda) ilk ve son teşehhüd için oturduğunda ellerini dizlerinin üzerine koyar ve sonra (şehadet) parmağı ile İşaret ederdi. (Bu hadisi Beyhaki (2/132) ve Nesei sahih bir senedle rivayet etmişlerdir.)
BİRİNCİ TEŞEHHÜDÜN BEYANI
154) tbnu Abbas (R.A.)'dan,"Resûlullah (S.A.V.) bize Kur'ân'dan bir sure öğretir gibi teşehhüdü öğretirdi" dedi.(Bu hadisi Müslim (403) Ebu Davud (974) Tirmizi (290) Nesei (2/242/243) ve Ibnu Mace (900) rivayet etmişlerdir.)
155) Abdullah îbııu Mes'ud (R.A.)'dan, şöyle dedi: Resûlullah (S.A.V.)'in ardında namazda (yani tpçchhürîHe) Esselamü alellahi. esselamii ala fulanin (Allah'a selam olsun, fulana selam olsun) derdik. Resûlullah ts.A.'V.) günün birinde bize şöyle buyurdu: "Selam Allah'ın" kendisidir. Herhangi biriniz namazda oturduğunda şöyle desin.
Ettahiyyatıı lillahi vesselavatu vettayyibatu esselatnu aleyke eyyuhennebiyyu ve rahmelullahi ve berekatuhu esselamtı aleyna ve ala ibadillahî'ssalihin. (Bu, ve ala ibadillahi'ssalihin) sözünü söylediği vakit göklerde ve yerde olan her şey salih kula raci olmuş olur. (Ve sonra) Eşhedii en la ilahe illallah ve eşhedii enne muhammeden abduhu ve resuluh. Bundan sonra istediği duayı seçer.
(Bu hadisi Buhari (831) Müslim (402) Ebu Da vud(968) Tirmizi (289) Nesei (2/240) ve İbnu Mace (899) rivayet etmişlerdir.)
İZAH
Resûlullah (S.A.V.)'den, rivayet edilen daha başka teşehhüd duaları da vardır. Biz burada birtanesini zikretmekle iktifa ettik. Teşehhüdde illa bu dua okunacak diye bir tahsis yoktur. Peygamberden varid olan herhangi bir teşehhüd duası olabilir. Bu duanın çeşitlerini hadis kitablarma müracaat ederek öğrenebilirsiniz.
TEŞEHHÜDÜ GİZLİ OKUMANIN SÜNNET OLDUĞU
156) Abdullah İbnu Mes'ud (R.A.)'dan, şöyle dedi: Teşehhüdü gizli okumak sünnettendir. o (Bu hadisi Ebu Da vud (986) Tirmizi (291) ve Hakim (1/230) sahih bir senedle rivayet etmişlerdir.)
TEŞEHHÜDDEN SONRA RESÜLULLAH (S.A.V.)'E SALAVAT GETİRMENİN BEYANI
"Şübhesiz Allah ve Melekleri, Peygambere salat ederler. Ey iman edenler! Siz de ona salat edin ve gönülden teslim olun."(Ahzab 56)
157) Kaab İbmı Ucre (R.A.)'dan, şöyle dedi: Biz dedik ki veya dediler: "Yâ Resûlullah! Sen bize, sana (teşehhüdde) salat ve selâm getirmemizi emrettin. Selam'ı öğrendik fakat nasıl salat getireceğiz?" ..........(Bu hadisi Ebu Da vud (976) rivayet etmiştir.).
158) Ebu Mes'ud EI-Ensari (R.A.)'dan, şöyle haber verib dedi ki: Biz Sa'd'ubnu Ubade'nin meclisinde iken Resûlullah (S.A.V.) bizim yanımıza geldi. Beşir İbnu Sa'd kendisine: "Yâ Resûlullah! Allah'u Teâla sana salat okumamızı emretti. Biz sana nasıl salat okuyalım?" diye sordu. Resûlullah (S.A.V.) sukut etti. Hatta biz, Beşir bunu Resûlullah'a sormasaydı diye temenni ettik. Sonra Resûlullah (S.A.V.): Şöyle okuyunuz buyurdu:
Ellahumme! Sallı ala Muhammedin ve ala ali Muhammet!, kema salleyte ala İbrahime ve ala ali İbrahime inneke hamidun meciid.
Ellahumme! Barik ala Muhammedin ve ala ali Muhammet], kema barekte ala İbrahime ve ala ali İbrahime inneke hamidun meciid.
(Salavatu şerifeler, Buhari'nin rivayetidir.) (Bu hadisi Buhari (3370) ve Müslim (405) rivayet etmişlerdir.)
NAMAZLARININ TEŞEHHÜDÜNDE ALLAH RESULÜNÜN KENDİ NEFSİNE SALAVAT GETİRDİĞİ
Kaab İbnu Ucre (R.A.)'dan, (şöyle dedi:)
Resûlullah (S.A.V.) namazın (teşehhüdünde) şöyle derdi: Ellahumme sallî âlâ Muhammedin ve âlâ âli Muhammedin kema sallcyte âlâ İbrahime ve âli İbrahim, ve barik âlâ Muhammedin ve âli Muhammedin kema barekte âlâ İbrahime ve âli İbrahime inneke hamidun meciid.(Bu hadisi Şâff'i el-Ümat (1/117) sahih bir senedle rivayet etmiştir.)
Bu hadis'i şeriflerin umumi ifadesi, birinci ve ikinci teşehhüdde de Resûlullah (S.A.V.) salavat getirileceğine delalet ediyor.İmam'ı Şafi'nin mezhebi de bu kavl üzeredir.
İKİNCİ REK'ATTEN KALKARKEN ELLERİN OMUZLAR HİZASINA VARDIRINCAYA KADAR KALDIRILACAĞI
160) İbnu Umer (R.A.)'dan, şöyle dedi:Resûlullah (S.A.V.) ikinci rek'atten kalkacağı zaman tekbir alır ve etlerim (omuzları hizasına vardınncaya kadar) kaldırırdı.(Bu hadisi Buharı (739) Ebu Da vud (743) Tirmizi (304)ve Ahmed (5/424) rivayet etmişlerdir.)
Buhari cüz'ünde İbnu Umer'den şöyle rivayet etmiştir.
161) Salim babası Abdullah'ın (namazın oturuşundan) kalkmak istediği vakit ellerini kaldırdığını haber verdi. (Bu eseri Buharı cüz'ünde (12) rivayet etmiştir.)
162) Resûlullah (S.A.V.) {ikinci rek'atını) oturuşundan kalkacağı zaman, tekbir getirir sonra kalkardı.(Bu hadisi Ebu Ya 'la Müsnedin 'de ceyyid bir senedle rivayet etmiştir.)
Bu hadisin tam metnini burada nakledemememin sebebi kitab'ın aslı (mahtut'dur) yani basılmamıştır. Şu an Pakistan'da arkadaşlarımızdan birisi tarafından tashih edilmektedir. Seneye basılacağım ümid etmekteyiz.
İKİNCİ TEŞEHHÜD'DE SÜNNET OLAN OTURUŞUN BEYANI
163) Muhammet! İbnu Atnr bin Ata'nın şöyle haber verdiği rivayet olundu. Resûlullah (S.A.V.)'in ashabından bir takım zevat ile otururken, Nebiyyi (S.A.V.)'in namazından bahsettik. Ebu Humeyd Es-Saidİ dediki: Resûlullah (S.A.V.)'in namazını en iyi bileniniz ben idim..........
(Namazın) son teşehhüdünde oturduğu vakit, sol ayağını ileri alıp ve diğerini (yani sağ ayağını) dikerek mak'ad' üstüne otururdu.(Bu hadisi Buharı (828) ve Ebu Davud (963) rivayet etmişlerdir.)
164) Abdullah İbnu Zubeyr (R.A.)'dan, şöyle dedi: Resûlullah (S.A.V.) namazda oturduğu zaman sol ayağın,(sağ) uyluğu ile (sağ) baldırı arasına doğru getirir, sağ ayağını
da yayardı........(Bu hadisi Müslim (579) rivayet etmiştir.)
165) Ebu Humeydi es-Saidi (R.A.)'dan, şöyle dedi: Resûlullah (S.A.V.)'i ikinci rek'atierde oturduğu vakit, sol ayağının üzerine oturduğunu ve sağ ayağını da diktiğini, namazın dördüncü rek'atında oturduğu vakit ise sol kalçasını yere değdirecek şekilde oturup, ayaklarının uçlarını ise sağ tarafından çıkardığını gördüm! (Bu hadisi Ebu Da vud(965) ve Beyhaki Sünen 'i Kübra 'da (2/128) hasen bir senedle rivayet ermiş/erdir).
TEŞEHHÜD'DE KADINLARINDA ERKEKLER GİBİ OTURACAĞI
166) Mekhuldan, (şöyle rivayet olunmuştur):Ümmü'd-Derda (R.A.) namazının (teşehhüdünde) erkek oturuşu gibi otururdu. Ve kendisi "fakihe" idi.(Bu hadisi Buharı Sahihin'de ta'tikan (827) Tarihî Sağir'da mevsulan ve İbnu Ebi Şeybe Musannef'de (1/270) sahih bir senedle rivayet etmişlerdir.)
Buraya kadar geçen mevzularda da görüldüğü gibi erkek ile kadının namazını ayıran hiç bir nass yoktur.
Mezheblerdeki değişik ibadet ta'rifleri tamamıyla sünnetten uzak içtihatlardır.
İkinci teşehhüdde de birinci teşehhüdde olduğu gibi tahiyyat ve salavat okunarak aşağıdaki tertip üzere devam edilir.
SELAMDAN ÖNCE YAPILAN DUA
167) Ebu Bekr (R.A.)'dan, bir defa ResûluISah (S.A.V.)'e (Yâ Resûlellah) bana bir dua öğret de onu namazımda okuyayım" dedi. Resûlullah (S.A.V.) de (öyle ise) şöyle de. "Kllahummc! İnni zalemtu nefsi zulmen kesiran ve la yağfiruz'zunube illa ente fağfirli meğfireten min indike ve'rhamni inneke ente'l-ğafurur'rahim."(Bu hadisi Buhari (834) ve Müslim (2705) rivayet etmişlerdir.)
SELAMDAN ÖNCE DÖRT ŞEYDEN İSTİAZE OLUNACAĞI
168) Ebu Hureyre (R.A.)'dan, diyor ki:Resûlullah (S.A.V.) şöyle buyurdu: "Her hangi bîriniz son teşehhüdü bitirdiği zaman dört şeyden: Cehennem azabından, kabir azabından, hayat ve ölüm fitnelerinden ve Mesih Deccal'in şerrinden Allah'a sığınsın."(Bu hadisi Müslim (588) rivayet etmiştir.)
169) Resûlullah'ın zevcesi mü'minlerin annesi Aişe (R.A.)'dan şöyle haber verdi: Resûlullah (S.A. V.) namazının sonunda):"Allahunmıe! İnni euzu bike min azabi'l-kabri ve euzu bike min fitneti'l-mesihi'd-deccali ve euzu bike min fitneti'i-mahya ve'l-memat. Allahumme! İnni euzü bike mine'l-me'semi ve'I-mağram" diye dua ederdi. Biri kendisine: "Yâ Resûlullah borçtan ne de çok istiaze ediyorsun" dedi. Bunun üzerine: "İnsan borçlandığı vakit söz söyler de yalan uydurur, söz verir de sözünde durmaz" buyurdu.(Bu hadisi Buharı (832) ve Müslim (589) rivayet etmişlerdir.)
BU DUAYA İHTİMAMIN BEYANI
170) Müslim İbmı'l-Haccac şöyle dedi:Bana baliğ oldu ki, Tavus İbnu Keysan kendi oğluna: "Namazında bu kelimelerle dua ettin mi?" diye sordu. Oğlu: "Hayır" dedi. Tavus: "Namazını yeniden kıl. Çünkü hiç şübhesiz baban Tavus bu hadisi üç yahud dört sahabiden rivayet etti, yahut dediği gibi" dedi(Bu eseri Müslim (590) rivayet etmiştir.)
NAMAZDAN ÇIKIŞ VE SELAM
171) Ali (R.A.)'dan, (şöyle dedi:)Resûlullah (S.A.V.) buyurdu ki: Namazın anahtarı taharettir: Tahrimi tekbirdir ve tahlili ise teslimdir.(Bu hadisi. EbuDavud'(61} Tirmizi(3) ve İbnu Mace (275) sahih bir senedle rivayet etmişlerdir.)
NAMAZDAN ÇIKARKEN SELAM VERİRKEN ARKADAN YANAKLARIN GÖRÜLECEĞİ
172) Amir'in babası Sa'd (R.A.)'dan, şöyle dedi: Ben Resûlullah (S.A.V.)'i sağ ve sol tarafına selam verirken görürdüm. Hatta (bu sırada arkadan) yanağının beyazlığını görürdüm.(Bu hadisi Müslim (582) Ebu Da vud (996) Tirmizi (295) ve İbnu Mace (914) rivayet etmişlerdir.)
SELAMIN KEYFİYYETİNİN BEYANI
173) Alkame'nin babası Vail (R.A.)'dan, şöyle dedi: Resûlullah (S.A.V.) ile namaz kıldım. (Namazdan çıkarken) sağına selam verdiğinde esselamü aleyküm ve rahmetuilahi ve berekatuhu, soluna selam verdiğinde ise,esselamü aleyküm ve rahmetullah, derdi.(Bu hadisi Ebu Davud (997) îbnu Huzeyme (728) ve Taberani Kebir'de (10191) sahih bir senedle rivayet etmişlerdir.)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder