بِسْمِ اللّهِ الرَّحْمـَنِ الرَّحِيمِ

20 Ağustos 2007 Pazartesi

Namaza Niyyet

1) Umer Îbnu'l-Hattab {R.A.)'dan, şöyle dedi: Resûlullah (S.A.V.) buyurdu ki: Ameller (in kıymeti) ancak niyyete göredir.Bir kimsenin niyyet ettiği neİse eline geçecek olan da ancak odur. Artık herkimin hicreti Allah'a ve Resûlü'nün rızasına yönelmişise, onun hicreti Allah'a ve Resûlü'nedir.Her kim de nail olacağı bir dünyalığa veya evleneceği bir kadından dolayı hicret etmişse, onun hicreti de hicretine sebeb olan şeyedir.(Bu hadisi Buharı (1) ve Müslim (1907) rivayet etmişlerdir)
İZAH
Bu hadis'i şerif niyyetin, bütün ibadetlerde birer rükn olduğunun delilidir. İmam'ı Safi' ve onun gibi bazı imamların ifadesi ile niyyet İslâm'ın üçte biridir, bazılarına göre de dörtte biridir denilmiştir.
Niyyet; Halik'ı Kainat'a takdim edilen ibadetin ruhudur. Mahalli ise kalbdir. Lisan ve cevarihin amelleri ne olursa olsun, itibar kalbdeki niyyetedir. Hadis'i şerifin mânâsı ve varid oluş sebebi bunu açıkça ifade etmektedir.
"Muhacir'i Ümmü Kays"u denilen şahsın sevmiş olduğu kadın Mekke'den Medine'ye hicret edince, o da Ümmü Kays denilen bu kadınla evlenebilmek için, Mekke'den Medine'ye hicret eder.Zahiren Allah ve Resûlü için hicret eder görünen bu şahsın kalbindeki niyeti ise, Ümmü Kays ile evlenmekti. Her nekadar, Mekke'den Medine'ye gelerek birçok meşakket çekmiş ise deAllah veResûlü için hicret edenlerden olmamıştır. Esas niyeti açığa çıktıktan sonra, herkes ona "Muhacir'i Ümmü Kays" demeye başlamıştır.
Niyet; Allah'a takdim edilen ibadetteki, kalbin nasibidir. Kalb bundan mahrum edilir ve bu amel lisanla yapılmağa kalkışılırsa lisana vazifesi olmayan bir ibadet yüklenilmiş olur.Tabi' lisan bunu beceremeyeceği için ibadeti ifsad edecektir.
Niyet; yapılacak ibadetin keyfiyeti ile zihni meşkul etmektir. Böylelikle yapılan ibadetten mütelezziz olunsun.
Niyetin keyfiyeti: Teleffuz etmeden, kalben eda edilecekibadetin keyfiyetini düünerek bütün azaları bu ibadete hazıretmektir.
Niyetin teleffuz edilmesi bid'attır. Onun sünnet olduğu kabul etmekte başka bir bid'attır. Musallinin namazabaşlarken lisanla yapmış olduğu ilk amel, Allah'u Ekber lafzı ile namaza başlamaktır. Tekbir bahsindeki Aişe hadisi buna delildir.
Şakik(R.H.) İbnu mes'ud (R.A.)'nun şöyle dediğini rivayet etti. Kim bir şey taleb ederek hicret ederse ona taleb ettiği vardır (ve sonra devam ederek) dedi ki; adamın birisi Ümmü Kays denilen bir kadınla evlenebilmek için hicret etti (ondan sonra o kişiye) Muhaciru Ümmi Kays denilmeye başlandı. (Bu esiri Taberani kebirde (8540) rivayet etmiştir. Heysemi Mecmau !z-Zevaid'de 3/102 bu eserin ravileri Sahih'in ricalidir demiştir.)

İFTİTAH TEKBÎRİNİN VUCUBİYETİ

3) Ebu Hureyre (R.A.)'dan, (şöyle dedi:)Resûlullah (S.A.V.) (namazını beceremeyen adarna, namazı ta'rif ederken) şöyle dedi: "Namaza kalktığın vakit ihram tekbirini al............"(Bu hadisi Buhari (793) Müslim (397) Tirmizi (303) Nesei (2/123) ve îbnu Mace (1060) rivayet etmişlerdir.)
4) Aişe (R.A.)'dan, şöyle dedi:
Resûlullah (S.A.V.) namaza Allah'u Ekber (lafzı) ile, başlardı. (Bu hadisi Müslim (498) rivayet etmiştir.) Bu hadis'i şerifler musallinin namaza başlarken teleffuz ettiği ilk kelimenin Allah'u Ekber lafzı olduğuna delildir.
5) Ali (R.A.)'dan, (şöyle dedi:) Resûlullah (S.A.V.) buyurdu ki: "Namazın anahtarı taharettir. Tahrimi tekbirdir. Ve tahlili de teslimdir."(Bu hadisi Ahmed (l/l23/1 29) Ebu Davud (61) Tirmizi (3) fonu Mace (275) Safi (1/69) Darimi (1/138) Hakim (1/132) Tahavi (1/16!) ve Beyhaki (2/173) sahih bir senedle rivayet etmişlerdir.)
(Tahrimi tekbirdir) sözünden maksad, Allah'u Ekber lafzını söyledikten sonra namazın haricindeki hareketler musalliye haram olur.
(Tahlili'de teslim'dir) sözünden maksad, selam verdikten sonra tekbirle musalliye haram olan her şey helal olur.

TEKBİRDE ELLERİN NE ZAMAN KALDIRILACAĞI

Resûlullah (S.A.V.) ellerini, bazen "tekbirle beraber" kaldırırdı.
6) Malik İbnu'l-Huveyris (R.A.)'dan, (şöyle dedi:) Resûlullah (S.A.V.) tekbir aldığı vakit ellerini kulakları hizasına vardırıncaya kadar kaldırırdı, (Bu hadisi Müslim (391) rivayet etmiştir.) Resûlullah (S.A.V.) ellerini, bazen "tekbirden önce" kaldırdı.
7) Abdullah İbnu Umer (R.A.) şöyle dedi:Resûlullah (S.A.V.) namaza durduğu vakit ellerini omuzları hizasına vardırıncaya kadar kaldırır, sonra tekbir alırdı.(Bu hadisi Müslim (390) ve Ebu Davud (722) rivayet etmişlerdir.)
Resûlullah (S.A.V.) ellerini, bazende "tekbirden sonra" kaldırırdı.
8) Ebu Kılabe, Malik İbnu'l-Huveyris'i, namaz kılarken gördüğünü haber vermiştir: Malik İbnu'l-Huveyris namaza durduğu zaman tekbir alır, sonra ellerini kaldırırdı........Sonra işte Resûlullah (S.A.V.) böyle yapardı diye tahdis etti.(Bu hadis Buharı (739) ve Müslim (391) rivayet etmişlerdir.)

ELLERİN KALKIŞ ESNASINDAKİ HALİNİ BEYAN

9) Ebu Hureyre (R.A.)'dan, şöyle dedi:Resûlullah (S.A.V.) (tekbir alıp) namaza girdiği vakit ellerini dik olarak kaldırırdı.(Bu hadisi Ebu Davud (735) ve Tirmizi (239) sahih bir senedle rivayet etmişlerdir.)
10) Said Ibnu Sem'an'dan, şöyle dedi:Biz Verik oğullarının mescidinde iken yanımıza Ebu Hureyre (R.A.) çıka geldi. Ve şöyle dedi: Resûiullah (S.A.V.) üç şey yapardı ki, insanlar bunları terkettiler. Resûlullah (S.A.V.) namaza kalktığı zaman, (ravi) Ebu Amir (Ebu Hureyre (R.A.)'nun nasıl gösterdiğini ta'rif ederken) eliyle işaret ederek şöyle dedi: (Tekbir için ellerini kaldırdığında) parmaklarım ne çok açardı. Ve ne de çok bhiştirirdi. Ve (sonra) dedi ki: Ebu Zi'bu da bize böyle gösterdi.(Bu hadisi Nesei (2/95) İbnu Huzeyme (459) Beyhaki (2/27) ve Hakim Müstedrekinde sahih bir senedle rivayet etmişlerdir.)

ELLERİN NEREYE KADAR KALDIRILACAĞI

Resûlullah (S.A.V.) ellerini, bazen "omuzları hizasına" vardınncaya kadar kaldırırdı.
11) Abdullah Ibnu Umer (R.A.)'dan, şöyle dedi:
Resûlullah (S.A.V.)'in (namaz kılışını) gördüm. Namaza durduğu zaman, ellerini omuzları hizasına vardırıncaya kadar kaldırırdı.(Bu hadisi Müslim (390) ve Ebu Davud (722) rivayet etmişlerdir.)
Resûlullah (S.A.V.) ellerini, bazen "kulakları hizasına" vardırıncaya kadar kaldırırdı.
12) Malik İbnu'l-Huveyris (R.A.)'dan, (şöyle dedi:) Resûlullah (S.A.V.) tekbir aldığı zaman, ellerim kulakları hizasına vardırıncaya kadar kaldırırdı.(Bu hadisi Müslim (391) ve Ebu Davud (726) rivayetetmişlerdir.)
Resûlullah (S.A.V.) ellerini, bazen de "kulakları üstü' hizasına vardırıncaya kadar kaldırırdı.
13) Katade'nîn rivayetinde ise şöyledir. Malik tbnu'l-Huveyris (R.A.) Resûlullah (S.A.V.)'i namaz kılarken görmüştür. Malik burada: Resûlullah (S.A.V.) ellerini kulaklarının üstü hizasına vardınncaya kadar kaldırdı demiştir.(Bu hadisi Müslim (391) ve Ebu Davud (745) rivayet etmişlerdir.)

ELLERİ KALDIRIRKEN PARMAKLARI KULAK MEMELERİNE DEĞDİRME RİVAYETİNİN ZAYIFLIĞI

Elleri kaldırırken baş parmak uçlarını kulak memelerine deydirmenin, Resûlullah (S.A.V.)'in sünnetinde yeri yoktur. Sahih olan ise yukarıdaki hadislerde zikredilen üç şekildir. Baş parmak uçlarını kulak memelerine deydirenlerin delili ise, senedi "Miinkatı" olan, aşağıda zikredeceğimiz "Zayıf Rivayef'tir.
14) Abdu'l-Cebbar İbnu Vail'den: Babasının şöyle rivayet ettiğini haber verdi: Babası dediki: Resûlullah (S.A.V.) namazda (el kaldırdığında) baş parmak uçlarım kulak memelerine değdirdiğini gördüm.(Bu hadisi Ebu Davud (737) ve Nesei (2/123) zayıf bir senedle rivayet ermişlerdir.)

İZAH
Bu rivayetin zayıf olmasının sebebi, rivayetin ravilerinden olan, "Abdu'l-Cebbar, İbnu Vail'in babasından hadis işiîmeyişidir. İbnu Hacer "Takrib"de Abdu'l-Cebbar için babasından rivayeti MÜrsel'dir diyor.
Ehlince ma'lumdur ki: Zayıf rivayet dinde hüccet değildir. Yani "Zayıf Rivayef'le amel olunmaz.

NAMAZIN KIYAMINDA SAĞ ELİ SOL KOL ÜZERİNE KOYMANIN VUCUBİYETİ
15) Sehl İbnu Sa'd (R.A.)'dan, (şöyle dedi:) (Resûlullah (S.A.V.)'in zamanında) insanlar namazlarında,sağ ellerini sol kollarının üzerine koymakla emrolunurlardı. (Bu hadisi Buhari (740) vs Malik (1/159) rivayetetmişlerdir.)
16) İbnu Abbas (R.A.)'dan, (şöyle dedi:)Resûlullah (S.A.V.) buyurdu ki: Biz Enbiyalar topluluğu, suhur'u geciktirmekle, iftarda acele etmekle ve namazda da sağ ellerimizle sollarımızı tutmakla emrolunduk.(Bu hadisi İbnu Hibban (l 761) ve Taberani Evsatta 1/100) sahih bir senedle rivayet etmişlerdir.) .
17) İbnu Mes'ud R.A. dan, (şöyle:) (bir gün) sol elimi sağ elimin üstüne koyduğum bir halde namaz kılıyordum Resûlullah beni (bu halde) görünce, sağ elimi alıp sol elimin üzerine koydu.
(Bu Hadisi Ahmed () ve Ebu Davud (755) sahih bir senedle rivayet etmişlerdir.)

NAMAZDA ELLERİ, SAĞ SOLUN ÜSTÜNDE GÖĞSÜN ÜZERİNE KOYMA

18) Hulbu't-Tai (R.A.)'dan, şöyle dedi:Resûlullah (S.A.V.)'i namazdan çıkarken, önce sağına sonra soluna selam verdiğini ve bunları (yani ellerini) göğsünün üzerine koyarken gördüm. Yahya bunu, sağı solun üstünde mafsal üzerine koymak olarak tavsif etti.(Bu hadisi Ahmed (5/226) hasen bir senedle rivayet etmiştir.)
19) Vail İbnu Hucr (R.A.)'dan, şöyle dedi:Resûlullah (S.A.V.) ile namaz kıldım. Sağ elini, sol elinin üstünde göğsünün üzerine koydu.(Bu hadisi İbnu Huzeyme (479) Beyhaki Süneninde (2/30) ve Bezzar hasen bir senedle rivayet etmişlerdir.)
20) Tavus mürsel olarak Resûlullatı (S.A.V.)'den şöyle rivayet ediyor. Resûlullah (S.A.V.) namazda sağ elini sol çilinin üstünde sıkıca tutarak, göğsünün üzerine koydu.(Bu hadisi Ebu Davud (759) hasen bir senedle rivayet etmiştir.)

ELLERİN GÖĞSÜN ÜZERİNDEKİ KEYFİYETİNİN BEYANI

20) Sehl Ibmı Sa'd (R.A.)'dan, (şöyle dedi:) (Resûlullah (S.A.V.)'in zamanında) insanlar namazlarında, sağ ellerini sol kollarının üzerine koymakla emrolunurlardı. (Bu hadisi Buharı (740) ve Malili (1/159) rivayetetmişlerdir.)
22) Asım İbnu Kuleyb'den, şöyle dedi: Babam bana tahdis etti ki: Ona da Vail haber vermiş. Vail İbnu Hucr şöyle dedi: Resûlullah (S.A.V.)'in nasıl namaz kıldığını görmek için ona baktım. Namaza kalktı. Ellerini kulakları hizasına kadar kaldırarak tekbir getirdi. Sonra sağ elini sol elinin üzerine, bileğinin üzerine ve dirseğine yakın olarak koydu.(Bu hadisi Ahmed (4/318) Nesei (2/126) ve İbnu Huzeyme (480) sahih bir senedle rivayet etmişlerdir.)

NAMAZDA ELLERİ GÖBEĞİN ALTINA BAĞLAMANIN SAHİH OLMADIĞI

Namazda elleri göbeğin altına bağlama ameli, senedi zayıf olan bir rivayete dayanmaktadır. Hanefilerin ameli bu zayıf rivayet üzeredir. Halbuki Hanefi ulemasından, Umdet'ul-Kari sahibi Ayni ve Nasbu'r-Raye sahibi Zeyle'i (R.H.) bu rivayetin isnadının sahih olmadığına kaildirler. İleride zikredeceğimiz gibi hadis ulemasının cumhuru da bu rivayetin zayıflığında ittifak etmişlerdir. Resûlullah (S.A.V.) sabit olan amel, elleri göğsün üzerine koymaktır.
Hanefilerin delilleri olan zayıf rivayetler şunlardır. 23) Ebu Cuheyfe'den, (şöyle dedi:)
Ali (R.A.) namazda sünnet olan, sağ eli sol elin üzerinde göbeğin altına koymaktır dedi.(Bu hadisi Ahmed (1/110) ve Ebu Davud (756) zayıf bir senedi? rivayet etmişlerdir.)
1) Bu hadis Ebu Davud'un İbnu'l- Arabi nüshasından başka nüshalarında sabit değildir.
Ve senedinde, Abdurrahman İbnu İshak El-Kufi El-Vasiti vardır. Ebu Davud, ahmed İbnu Hanbel'in İshak için zayıf dediğini işittim dedi. Ebu Talib, Ahmed İbnu Hanbel'den naklederek İshak hiç bir şey değildir, hadisi münkerdir dedi. Edduri, İbnu Main'den, İshak zayıfdır dedi.
İbnu Saad, Ya'kub İbnu Süfyan, Ebu Davud, Nesei ve İbnu Hıbban, İshak için zayıfdır dediler. Buharı "fihi nazar" (onda şübhe vardır) dedi. İbnu Huzeyme, İshak'ın hadîsiyle amel olunmaz dedi. Ebu Hatim, İshak'ın hadisi münkerdir, onunla amel olunmaz dedi. Beyhaki, İshak hadis de metruk'tur dedi.
2) Ve yine senedinde, Ziyad İbnu Zeyd El-A'sem El-Kufi vardır ki: Ebu Hatim onun için meçhuldür dedi. Ziyad'ın Ebu Davud'da bir tek hadisi vardır. O da yukarıda Ali (R.A.)'dan olan rivayetidir.
Yine onların delillerinden başka bir zayıf rivayet.
24) Ebu Vail'den, şöyle dedi Ebu Hureyre (R.A.) namazda ellerin vaziyeti, biri öbürünün üzerinde göbeğin altına koymaktır dedi.(Bu hadisi Ebu Davud (758) zayıf bir senedle rivayet etmiştir.)Bu rivayetin senedinde de Abdurrahmari İbun İshak vardır. Terceme'i halini yukarıda zikrettik.
Yine onların delillerinden başka bir zayıf rivayet.
25) Ibnu Cerir, babasından Ali (R.A.)'nun sağ eli ile sol bileğini tutarak göbeğinin üzerine koyarken gördüğünü haber verdi,(Bu hadisi Ebu Davud (757) zayıf bir senedle rivayet etmiştir.)
Bu rivayetin senedinde de Ali (R.A.)'dan rivayet eden Cerir Ed-Dabbi vardır ki. Ali (R.A.)'dan rivayeti bilinmiyor.
Yukarıda görüldüğü gibi, Meşhur Hadis âlimlerinin ittifıakı ile, Hanefİlerin delili olan "göbek altına veya üstüne" el bağlama rivayeti zayıfdır. Ve bu rivayet ile amel edilemiyeceği açık bir gerçektir.
Ebu Hanife (R.H.) tabi olduklarını iddia eden arkadaşlara, Ibnu Abidin haşiyesinde, Ebu Hanife (R.H.) isnad edilen şu sözü hatırlatmakta faide görürüz. (1/63) "Hadis sahih oldumu işte benim mezhebim odur." Aklı selim olan kişiye, Imam'ınm bu sözü kâfidir.

Hiç yorum yok:

Blog Listem

  • FİLİSTİNİN TAPUSU.BİZİM ELİMİZDE - 2014 YILINDAN BER, İSRAİLİN UÇAK YAKITI TÜRKİYEDEN GİDİYOR.ÜZGÜNÜM. İSRAİL İŞGALCİFİR.GELDİĞİYERE SÜRÜLMELİ. ERDOĞAN,KUDÜSÜ İSRAİLE SATTI.>>https://yo...
    1 yıl önce
  • ŞİRK ve KÜFÜR: Kadının Namazı - ŞİRK ve KÜFÜR: Kadının Namazı: أَلنِّسَاءِيَّاتْ KADININ NAMAZI EVİNDE OLMALIDIR -2 صلاة المرأة في بيتها -25 الحديث الخامس والعشرون : عَنْ أُمِّ حُمَيهدٍ ا...
    10 yıl önce
  • İSLÂM’DA LAİKLİK YOKTUR - İSLÂM’DA LAİKLİK YOKTUR .إِنَّ الدِّينَ عِندَ اللّهِ الإِسْلاَمُ Allah katında tek Din İslâmdır. Laiklik; geniş ve basit tanımı ile, dinin siyasal ha...
    10 yıl önce
  • İSLÂM’DA LAİKLİK YOKTUR - * İSLÂM’DA LAİKLİK YOKTUR * .إِنَّ الدِّينَ عِندَ اللّهِ الإِسْلاَمُ Allah katında tek Din İslâmdır. Laiklik; geniş ve basit tanımı ile, dinin siyasal h...
    10 yıl önce
  • REÇETE-şiir - Ey yüksek sosyeteye mensup modacı hanım, Eğlence zümresinin başının tacı hanım, Bu metod ki, sizlerin müsbet ilâcı hanım: Dışının görünüşü içinin aynasıd...
    10 yıl önce
  • SAAT KODLARI - http://sitene-kod-ekle.tr.gg/saat-kodlar&%23305;-flashl&%23305;--k1-.oe.rnekli-k2-.htm
    13 yıl önce
  • Manyaklara Güzel Cevap - ÖRTÜNMEK İSLAMIN EMRİDİR. CHP'den,İSLAM DİNİNE HÜCUM CHP Deşifre Olmuştur Bunlar,Türbanlıyı mahkemeye veriyor,Çarşaflıya rozet takıyor.Halkı aldatıyorlar.
    13 yıl önce
  • HIRİSTİYANLAR PİSLİKTİR SEVİLMEZ - وَقَالُواْ لَن يَدْخُلَ الْجَنَّةَ إِلاَّ مَن كَانَ هُوداً أَوْ نَصَارَى تِلْكَ أَمَانِيُّهُمْ قُلْ هَاتُواْ بُرْهَانَكُمْ إِن كُنتُمْ صَادِقِينَ *(BAKAR...
    14 yıl önce
  • Hıristiyanlar Sevilmez - وَقَالُواْ لَن يَدْخُلَ الْجَنَّةَ إِلاَّ مَن كَانَ هُوداً أَوْ نَصَارَى تِلْكَ أَمَانِيُّهُمْ قُلْ هَاتُواْ بُرْهَانَكُمْ إِن كُنتُمْ صَادِقِينَ *(BAKAR...
    14 yıl önce
  • Hak Din İslamdır - *HAK DİN.TEK DİN.İSLAMDIR.* (ÂLİ IMRÂN suresi 19. ayet) إِنَّ الدِّينَ عِندَ اللّهِ الإِسْلاَمُ وَمَا اخْتَلَفَ الَّذِينَ أُوْتُواْ الْكِتَابَ إِلاَّ مِن...
    14 yıl önce
  • İki Yüzlülük - 259) İki Yüzlülüğün Kötülenmesi Bu bölümdeki bir ayet ve iki hadis-i şeriften insanların iki yüzlülüklerini herkesten gizleyebileceklerini, fakat Allah’tan...
    14 yıl önce
  • İki Yüzlülük - İki Yüzlülüğün Kötülenmesi 259) İki Yüzlülüğün Kötülenmesi Bu bölümdeki bir ayet ve iki hadis-i şeriften insanların iki yüzlülüklerini herkesten gizleyebile...
    14 yıl önce
  • HUDÛD (İSLAM CEZA HUKUKU) - 15: HUDÛD (İSLAM CEZA HUKUKU) *BÖLÜM: 1* *Ø** KENDILERINDEN KALEM KALDIRILAN, CEZA VERILMEYEN KIMSELER VAR MIDIR?* *1423-* Ali (r.a.)’den rivâyete göre,...
    15 yıl önce
  • SAPIKLIĞA DÜŞEN KAVİMLERİN GÖRÜŞLERİ - Şimdi bizim sapık kavimlerin rububiyetle ilgili görüşlerini incelememiz Kur’an-ı Kerim’in onları hangi noktalardan ve niçin reddetme yoluna gittiğini ve b...
    15 yıl önce
  • Demokratik çalışma ve amel ilişkisi - *Demokratik Çalışma ve Amel ilişkisi :* İslam adına , müslüman olarak belli bir partinin çalışmalarına katılan kimselerin yaptıkları bu iş, sıhhat şartl...
    15 yıl önce
  • İBNİ TEYMİYYE-8.CİLT - بســـم الله الرحمن الرحيم "(İyi bilinmelidir ki) Allah'ın dostlarına hiçbir korku yoktur ve onlar üzülecek de değildirler. Onlar, iman edip (gerektiği gi...
    15 yıl önce
  • Çay Sohbeti - *İBN-İ TEYMİYYE** ve İBN-İ TEYMİYYE-7.Cilt ve İBNİ TEYMİYYE-8.CİLT* *İslâm Güneşi,Mekke'den Doğar.Dünyayı Aydınlatır.* *İslâm Bahçesinde,Dinî Yazı,Resim ve...
    15 yıl önce
  • Lanetlikler - الحديث الرابعوالثمانون عن أبي هريرة رضي اللّه عنه قال لَعَنَ رسولُ اللَّهِ صلى اللَّه عليه وسلّم مُخَنَّثِي الرِّجالِ الذينَ يتَبَّهونَ بالنِّساءِوالمُتَ...
    16 yıl önce