26) Ebu Hureyre (R.A.)'dan, şöyle dedi: Resûlullah (S.A.V.) namaz başlangıçlarında iftitah tekbîri aldığı zaman kıra'attan evvel biraz sükut ederdi. Dedim ki: "Yâ Resûlullah! Anam babam sana feda olsun, tekbir ile kıra'at arasındaki şu sukutunda, ne yaptığını bana haber verir misin?" dedim. Şöyle derim buyurdu.
Allahumme baîd beyni ve beyne hatayaye kema baadte beyne'l-meşrikı ve'l-mağrib.
Allahumme nakkini min hatayaye kema yımakka's-sevbu'l-ebyadu mine'd-denes.
Allahumme-ğsilni min hatayaye bi's-selci ve'l-mai ve'1-bercd. Ey Allah'ım! Benimle hatalarınım arasını uzaklaştır. Tıpkı doğu ile batının arasını uzaklaştırdığın gibi.
Ey Allah'ım! Beni hatalarımdan temizle.Tıpkı beyaz elbisenin kirden temizlendiği gibi.
Ey Allah'ım! Beni hatalarımdan, karla, su ile ve soğuk su İle yıka.(Bu hadisi Buharı (744) Müslim (598) Ebu Davud (781) ve Nesei (2/129) rivayet etmişlerdir.)
Farz namazlarda okunan İftitah dualarından birinde bu duadır ki: Halkın okuya geldiği Subhaneke'nin farzlarda okunacağına hiç bir delil yoktur. Yukarıdaki hadis'i şerifin istidlal vechi ise, Ebu Hureyre (R.A.) Resûlullah (S.A.V.) tekbirden sonra sukut etteğini söylemekle, görmüş olduğu sukutun farz bir namaz olduğu zahirdir. Zira nafile kırmış olsa idi kıra'atı sırrı olurdu.
27) Aişe (R.A.)'dan, şöyle dedi:Resûlullah (S.A.V.) namaz başlangıçlarında iftitah tekbiri aldığı zaman şöyle derdi:
"Subhaneke'llahumme ve bîbamdîke ve lebareke'sınuke ve teala cedduke ve la ilahe ğayruk."
Ey Allah'ım! Seni hamdın ile teşbih ve tenzih ederim. İsmin mübarektir. Azemetin yücedir. Ve senden başka ilah yoktur.(Bu hadisi Ebu Davud (776) Tirmizi (243) Nesei (2/132) İbnu Mace (804) Ahmed (3/50) Dare Kutni (1/112) ve Hakim (1/235) sahih bir senedle rivayet etmişlerdir.)
28) Enes (R.A.)'dan, (şöyle demiştir:)Bir zat, (yapmış olduğu hareketli yürüyüşten) nefesi sıkıştırmış olarak geldi ve safa dahil oldu. Müteakiben: "Elhamdu lillabi hamden kesiran tayyiben mübareken fih"
Allah'a, hayrı çok ve devamlı bol bol hamd olsun, dedi: Resûlullah (S.A.V.) namazını bitirince; "Şu kelimeleri söyleyen, hanginizdi?" diye sordu. Cemaat sukut etti. Resûlullah (S.A.V.) tekrar: "O sözleri söyleyen hanginizdi?" Zira kötü bir şey demiş değil buyurdu. Bunun üzerine cemaatten birisi: (Cemaata yetişmek için hızlı yürüdüm) Beni nefesim sıkıştırdı da (soluyarak) geldim ve (cemaate yetiştiğim için) o kelimeleri söyledim dedi. Resûlullah (S.A.V.): " Vallahi on iki melek gördüm ki, bu sözü hangisi Hakkın huzuruna çıkaracak diye birbirleriyle yarış ediyorlardı" buyurdu. o (Bu hadisi Müslim (600) ve Ebu Davud (763) rivayet etmişisrdir.)
KIRAAT'TAN ÖNCE TEAVVÜZ'ÜN VUCUBİYYETİ
29) Kur'ân okuyacağın zaman, o koğulmuş şeytandan Allah'a sığın.
29) Ebu Said El-Hudri (R.A.)'dan, şöyle dedi: Resûlullah (S.A.V.) gece namazına (rivayette namaza) kalktığı zaman tekbir alır: Sonra (iftitah duasının okur ve kıraattan önce) ............ Euzu billah's semi'i-l-alimimin'e-ş-şeytani-r-racim mîn hemzihi ve nefhihi ve nefsih derdi.
Hakkın rahmetinden kovulmuş şeytandan, onun vesvesesinden, kuruntusundan, büyüsünden, Semî'i (her şeyi işiten) ve Alim (her şeyi bilen) Allah'a sığınırım.
(Bu hadisi Ebu Davud (775) Tirmizi (242) İbnu Mace (807) İbnu Hibban (1771) Dare-Kutni (1/298) ve Hakim (1/235) hasen bir senedle rivayet etmişlerdir.)
BESMELENİN GİZLİ OKUNACAĞI
31) Enes İbnu Malik (R.A.)'dan, şöyle dedi:Resûlullah (S.A.V.) Ebu Bekr, Umer ve Usman ile namaz kıldım hiç birisinin Besmele'yi açıktan okuduğunu duymadım.(Bu hadisi Buharı (743) Müslim (299) Tirmizi (244) Ahmed (3/264) ve Nesei (2/264) rivayet etmişlerdir.)
Aişe (R.A.)'dan (şöyle dedi:)Resûlullah (S.A.V.) kıraatını El-Hamdu Lillah ile açardı.(Bu hadisi Abdurrezzak Cami'inde () rivayet etmiştir. El Kenz (22050))
Besmelenin sırrı gizli okunma mes'elesi Şafi'iler hariç bütün mezhebler arasında ittifak edilmiş bir mes'eledir. Bununla beraber, bazıları bazı rivayetlere dayanarak Besmelenin sesli okunacağı kanaatini savunmaktadırlar. Biz burada bunun münakaşasını yapacak değiliz. Sadece faideli gördüğümüz birkaç noktayı zikretmeyi münasib gördük.
Ma'lumdur ki: Enes (R.A.) Resûlullah (S.A.V.)'in Medine'ye gelişinden vefatına kadar, Resûlullah (S.A.V.)'e hizmet etmiş. Hadarda ve seferde, hatta haceti için bile gittiği vakit yanında su götürerek Resûlultah (S.A.V.)'den ayrılmamıştır. Hicabdan önce hane'i saadete bile rahatlıkla girib çıkardı. Enes (R.A.)'nun bu refakatına rağmen hiç mümkün müdür ki, Resûlullah (S.A.V.)'in besmeleyi cebrettiğini duymasın. Ve yine Ebu Bekr, Umer ve Osman (R.A.)'un arkalarında namaz kıldığım da ifade etmesi mes'elemizi ayrıca te'yid eder.
Ibnu Teymiye (R.H.) diyor ki: ilim ehli ittifak etmişlerdir ki, Besmelenin açıktan okunacağına dair sahih bir nas yoktur. Fakat senedi sahih olmayan rivayetler mevcuddur. Sa'lebi diyor ki: Dare Kutni (R.H.)'a Besmelenin cehri söylenib söylenmeyeceğine dair sorulduğunda, şöyle cevab verdi. Besmelenin açıktan söyleneceğine dair Resûlullah (S.A.V.) sahih bir rivayet varid olmamıştır. Fakat sahabelerden ise sahih olanda vardır zayıf da.(Sülasiyatı müsnedi İmam Ahmed 204)
32) İbnu Abbas (R.A.)'dan, şöyle dedi:Allah Resulü (S.A.V.) Bismillahirrahmanirrahimi (sesli) okuduğu zaman müşrikler alay ederek. Muhammed Yemame'nin efendisini (Müseyleme'yi) anıyor, Müseyleme er-Rahman, er-Rahim ismiyle tesmiye olunuyordu. Bu âyet indikten sonra Allah Resulü Besmele'nin açıktan okunmamasını emretti.(Bu hadisi Taberani Kebirde () ve Evsafta rivayet etmiştir. Heysemi Mecmauz'Zevaid'de (2/108) ravileri sağlam, ravikr demiştir.)
33} Aişe R.A. dan (şöyle dedi:) Rasulullah (S.A.V.) kıraat ma El-Hamdu Lilah ile açardı.(Bu Hadis'i Abdurrezzak Cami'inde () rivayet etmiştir. EI-Kenz (22050))
HER REK'ATTE FATİHA'YI OKUMANIN VUCUBİYYETİ
34) Ubade't-İbnu es-Samit (R.A.)'dan, (şöyle dedi:) Resûlullah (S.A.V.) buyurdu ki: "Her kim ki, "Fatiha't-ul-Kitab'ı" okumazsa onun namazı yoktur." (Bu hadisi Buharı (756) Müslim (394) Ebu Davud (822)Tirmizi (247) Nesei (2/137) ve İbnu Mace (837) rivayet etmişlerdir.)
35) Ubade't-İbnu es-Samit (R.A.)'dan, şöyle dedi: Bir sabah namazında Resûlullah (S.A.V.)'in arkasında idik. Resûlullah (S.A.V.) Kur'ân okurken, kıra'ati ona ağırlık verdi. Namazdan bitince (cemaata hitaben) zannedersem sizler imamınızın arkasında (Kur'ân) okuyorsunuz dedi? Biz de evet ya Resûlellah hızlıca (size yetişe bilmek için okuyoruz) dedik. Resûlullah (S.A.V.) imamınızın arkasında "Fatiha'dan" başka bir şey okumayın, zira "Fatiha'yı" okumayanın namazı yoktur" dedi.
(Bu hadisiAhmed (5/316/322) Ebu Davud (823) Tirmizi (311) Nesei (2/141) Buhari Cüz'ünde (60/226) Dare Kutni (l/318)İbnu Hibban (l 776) Hakim (1/238) Beyhaki Süneninde (2/164) ve Kıra'atta (98) İbnu Ebi Şeybe (1/373) ve Tahavi (1/215) hasen bir senedle rivayet etmişlerdir.)
36) Reca İbnu Hayve'den, şöyle dedi:Bir gün Ubade't-İbnu es-Samit (R.A.)'nın yanı başında namaz kılıyordum ki, imamın arkasında (Fatiha'yı) okuduğunu duydum. Namazı kıldıktan sonra, dedim ki: "Ya Eba Velid, sen imamla olduğun halde arkasında (Fatiha'yı) okuyor musun? dedi ki: Yazıklar olsun sana (Fatiha'sız) namaz yoktur (bilmez misin?)(Bu hadisi Abdurrazzak (2771) hasen bir senedle rivayet etmiştir.)
Ubade't-İbnu es-Samit İbni Kays İbni esram tbni Fihr İbni Sa'lebe el-Ensari el-Hazreci: Birinci ve ikinci akabe biatmda hazır bulunanlardandır. Bedr, Uhud ve Hendek dahil Resûlullah (S.A.V.)'in iştirak ettiği bütün gazalarda hazır bulunmuştur.
Muhammed İbnu Ka'b el-Kurazi, Allah Resûlü'nün zamanında Ensar'dan beş kişi Kur'ân'ı ezberlemişlerdir.Bunlar Muaz Ibnu Cebel, Ubade't-İbnu es-Sarait, Ubey İbnu Ka'b, Ebu Eyyub ve Ebu'd-Derda (R.A.) diye haber vermiştir.Aynı zamanda Ubade't-îbun es-Samit (R.A.) Resûlullah (S.A.V.)'in zamanında, Eshab'ı Suffa'ya Kur'ân öğretirdi.
Müslümanlar, Şam'ı feth edince Hz. Umer (R.A.) kendisini müslümanlara Kur'ân ve Fıkıh öğretmesi için Şam'a yollamıştır.Evzai (R.H.) Filistin'e tayin olunan ilk kadı Ubade't-İbnu es-Samit (R.A.)'dır dedi.
Sahih olan kavle göre, Ubade't-İbnu es-Samit (R.A.) Filistin'in Rumeyle kasabasında hicri otuz dön senesinde yetmiş iki yaşında iken vefat etmiştir.
37) Enes İbnu Malik (R.A.)'dan, (şöyle dedi:) Resûlullah (S.A.V.) (bir gün) ashabına namaz kıldırdı. Namazdan bitince, yüzünü ashabına çevirerek dedi ki: İmam okuduğu halde siz de (arkasında) namazlarınızda okuyor musunuz? Hepsi sukut ettiler. Resûlullah (S.A.V.) bu sorusunu üç kere tekrar etti. Birisi dedi ki: Veya birkaçı dediler ki: Evet Yâ Resûlullah biz bunu yapıyoruz. Resûlullah (S.A.V.) buyurdu ki: Bunu yapmayın. Sizden biriniz imamın arkasında, içinden olmak üzere sadece "Faliha'yı" okusun. (Bu hadisi Buhari Cüz 'ünde (224) Dare-Kutni (1/340) Tahavi (1/218) Abdurrezzak (2765) Beyhaki Kitab'ul-Kıra'atta (121) Süneninde (2/166) Hatib (13/176) Ebıı Ya'la ve Taberani Evsat'ta Mec-Mauzzevaid (2/110) sahih bir senedle rivayet etmişlerdir.)
Enes İbnu Malik (R.A.) Resûlullah (S.A.V.)'in Medine'ye hicretle şeref verdiklerinde, annesi Ummü Suleym tarafından Allah Resulüne hediye olarak verilir. Hatta rivayette naklonulmaktadır ki: Resûlullah (S.A.V.) Medine'ye şeref verdiklerinde her kes Allah Resülü'ne (S.A.V.)'e bir hediye takdim eder. Hediye edecek hiç bir şeyi olmayan Ummü Suleym ise, Enes'i kolundan tutarak Allah Resûlü'nün huzuruna varır der ki: Yâ Resûlullah benim başkaları gibi size takdim edecek hiç bir şeyim yok. Fakat bu oğlum Enes'dir kendisini hizmetinize kabul buyurun der.
Enes (R. A.) o esnalarda on yaşlarında bulunuyordu. Allah Resûlü'nün âhirete irtihaline kadar, hadarda, seferde, haceti için bile gittiğinde yanında su taşıyarak yanından ayrılmadan Sahib'i Rİsalete hizmet etmiştir.
38) Ebu Hureyre (R.A.)'dan, şöyle dedi:Resûlullah (S.A.V.) buyurdu ki: "Fatiha" okunmayan namaz yeterli değildir. Dedim ki: (Peki Yâ Resûlullah) eğer imamın arkasında olursam? dedi ki: Elimden tutarak "Fatiha'yı" içinden {kendi kendine) oku buyurdu.(Bu hadisi İbnu Huzeyme (490) ve lbnu Hibban (1780) sahih bir senedle rivayet etmişlerdir.)
39) Ebu Hureyre (R.A.)'dan, şöyle dedi:Resûlullah (S.A.V.) buyurdu ki: Her kim ki namaz kılarda o namazında " Ümmü'l-Kur'ân'ı" okumazsa, , o namaz güdüktür sonra güdüktür, (yani) tamam değildir dedi. (Müslim'in rivayetinde ise bu sözü üç kere tekrar etti şeklinde gelmiştir.)
(Ravi diyor ki:) Bunun üzerine dedim ki:' 'Ya Eba Hureyre! İmam sesli okuduğunda nasıl yapayım? "Fatiha'yı" içinden okursun" dedi.
Zira ben Resûlullah (S.A.V.) işittim ki: Şöyle buyurdu. Allah'u Teâla buyurdu ki: Ben "Fatiha'yı" benimle kulum arasında yan yarıya taksim ettim. (Yansı benim yarısı kulumundur.) Ve kulumun istediği onundur.
"Kul, Elhamdu lillahi Rabbi'l-alemin dediği zaman Allah'da: Kulum bana hamd etti der. Kul, Errahmanirrahim dediği zaman, Allah'da: Kulum beni sena etti der. Kul, maliki yevmiddin dediği zaman, Allah'da: Kulum beni temcid etti {ve bir defada: Kulum bana tefyiz eyledi) dedi. (Ve buraya kadar benim.) Kul iyyake na'budu ve iyyake neste'in dediği zaman, Allah; Bu kulumla benim aramda ve kulumun istediği hakkıdır der. Kul İhdina's-sırata'l-mustekim sıratallezine en'amte aleyhim ğayri'l-meğdubî aleyhim ve-la'd-da-lin dediği zaman, Allah: İşte bu kulumundur ve kulumun istediği hakkıdır" buyurur.
(Bu hadisi Müslim (395) Ebu Davud (821) İbnu Mace (838) Malik (1/84) İbnu Huzeyme (489) İbnu Ebi Şeybe (1/375) İbnu Hibban (1775)Buharı Cüz'unde (15/68/65/72) Abdurrezzak (2767) Ebu Avane (2/138) Beyhaki Süneninde (2/38) ve Kibul Kıraat'da (52) sahih bir senedle rivayet etmişlerdir.)
40) İbnu Umer (R.A.)'dan, şöyle dedi:Resûlullah (S.A.V.) buyurdu ki: "Her kim ki "Fatiha't-ul-Kitab'ı" okumazsa onun namazı yoktur."(Bu hadisi Beyhaki Kitab'ul, Kıraatta (86/87/88) sahih bir senedle rivayet etmiştir.)
41) İbnu Cureye'den, şöyle dedi: Bana Nafi'i, İbnu Umer (R.A.)'nun farz namazlarından "Fatiha" okumadık hiç bir rek'at bırakmadığını haber verdi.(Bu hadisi Abdurrezzak (2625) sahih bir senedle rivayet etmiştir.}
42) Abdullah İbnu Amr (R.A.)'dan, (şöyle dedi:) Resûlullah (S.A.V.) buyurdu ki: "Fatiha't-ul-Kitab'ın" okunmadığı her namaz güdüktür, güdüktür.(Bu hadisi İbnu Mace (84J) Ahmed (2/204/215) Buhari Cüz'ünde(14) ve Beyhaki Kitab'ul-Kıraat'ta (84/85)hasen bir senedle rivayet etmişlerdir.)
43) Abdullah İbnu Amr (R.A.)'dan, şöyle dedi:
Resûlullah (S.A.V.) (ashabına hitaben) benim arkamda olduğunuz halde (Kur'ân) okuyormusunuz diye sual etti? (Sahabeler) dediler ki: Evet Yâ Resûlullah sür'atli bir şekilde okuyoruz. (Bu cevab üzerine) Resûlullah (S.A.V.) buyurdu ki: (imamın arkasında) "Fatiha'dan" başka bir şey okumayın.(Bu hadisi Buhari Cüz'ünde (57) ve Beyhaki Kitab 'ul'Kıraatta (138) hasen bin senedle rivayet etmişlerdir.)
44) Yezid İbnu Şerik'den, (şöyle dedi:) Umer İbnu'l-Hattab (R.A.)'ya dedim ki: İmam'm arkasında iken " Fatiha'ul-Kitab'ı" okuyabilir miyim? Evet okursun dedi. Ve tekrar dedim ki: Sen okuduğun halde de rai Yâ Emir'el-Mu'minin? dedi kî: "Evet ben okusam da" buyurdu. (Bu hadisi Buharı Cüz'ünde (45) Beyhaki Sünen'inde (2/167)Hakim (l/239)DareKutni (1/218) Tahavi(1/218) ve Abdurrezzak (2776) Hasen bir senedle rivayet etmişlerdir.)
45) Abdullah İbnu Abbas (R.A.)'dan, (Tavus'a) şöyle dediği (nakledildi) imamın arkasında, sesli veya sessizde okusa, sakın "Fatiha't-ul-kitab'ı" okumayı bırakma dedi.(Bu hadisi İbnu Ebi Şeybe (1/373) A bdurrezzak (2773) ve Beyhaki Kİtab'uI-Kıraat'ta (175) hasen bir senedle rivayet etmişlerdir).
Sahabelerden ve Tabi'inden ehli ilmin ekserisinin ameli bu hadisler üzeredir.
Sahabelerden, Umer İbnu'l-Hattab, Ali İbnu Ebi Talib, Aişe Bintu Ebi Bekr, Ebu Hureyre, Enes İbnu Malik, İbnu Abbas, İbnu Umer, İbnu Mes'ud, Muaz İbnu Cebel, Ubey İbnu Ka'b, Ubade't-İbnu es-Samit, Abdullah İbnu Amr (R.A.) daha isimlerini zikretmediğimiz birçok sahabe vardır ki, onları rivayetleri ile "Fatiha" hakkındaki, risalemizde zikrettik.
Mezheb imamlarından: Malik İbnu "Enes, Abdullah İbnu'l-Mübarek, Şafi'i, Ahmed ve İshak, imamın arkasında "Fatiha'nın" okunacağı görüşündedirler.
Hatta hadis imamlarından, Buhari ve Beyhaki kitaplarındaki hadislerle iktifa etmeyerek bu mevzuda müstakil birer risale yazmışlardır. Bu risalelerin ikisi de, Pakistan'da basılmıştır.
Hanefilerden, Umde'tu-l-Kari sahibi "Ayni" diyor ki: Arkadaşlarımızdan bazıları, ihtiyaten bütün- namazlarda "Fatiha'nın" okunmasını hoş görmüşlerdir. Bazıları da sadece sırri olan namazlarda okunacağı görüşündedirler.
Hidaye sahibinin naklettiğine göre, Ebu Hanife'nin talebelerinden, Muhammed İbnu Hasen eş-Şeybani'den de imamın arkasında sırri olan namazlarda Fatiha'nın okunacağına dair rivayet vardır.
Bu hadisi şerifler "Fatiha'nın" namazın rükünlerinden bir rüknü olduğuna delildir. Ve hadis umumi ifadesiyle münferiden, imam ve me'mum olarak namaz kılan her kişiye şamildir. Hadisi şeriflerde de görüldüğü gibi mes'elenin münakaşa götürecek hiç bir tarafı yoktur, zira sahabelerin Resûlullah (S.A.V.) naklettikleri ve kendilerinin nasıl anlayıp amel edişleri yukarıda zikredildi. Bu gün gibi açık nasların karşısında daha hâlâ taassup göstererek itirazda bulunmak Resûlullah kendisine imam edinen kişiye yaraşmasa gerek.
Maa'zalike Mezheb ulemasından bazısı içtihad ve meselemiz ile alakası olmayan deliller getirerek, sahih delile ve bununla amel eden ehli ilme muhalefet etmişlerdir.
Muhalefet edenlerden bazısı, "Fatiha'nın" sadece imamın arkasında sırri olan namazlarda okunacağına kaildir. Bazısı da sırri ve cehri imamın arkasında kılınan namazların hiç birisinde de okunmayacağına kaildirler.
Biz burada nasıl ve ne şekilde ihtilaf edildiğini anlatacak değiliz. Bize düşen nassları serdetmekti, bu mevzuda fazla malumat İsteyen "Fatiha" hakkındaki risalemize müracat edebilirler.
FATİHAYI ÂYET ÂYET KESEREK OKUMA
46) Ummu Seleme (R.A.)'dan, şöyle dedi: (Veya bunun gibi bir kelime söyledi).Resûlullah (S.A.V.)'in kıra'at-i (şöyle idi) Bismillahirrahmanirrahim - Elhamdu lillahî rabbilalemin - Errahmanirrahim - Maliki yevmiddin - diye âyet âyet keserek (okurdu).(Bu hadisi Ebu Davud (4001) ve Sehmi tarih Cürcanda (104) sahih bir senedle rivayet etmiştir.)
47) Ummu Seleme (R.A.)'dan, şöyle dedi:Resûlullah (S.A.V.) kira'atini (âyet âyet) kesik ederdi.Elhamdu lillahi rabbilalemin der durur, sonra Errahmanirrahim der durur ve Meliki yevmiddin olarak okurdu.(Bu hadisi Tirmizi (1466) ve Ahmed (6/302) sahih bir senedle rivayet etmişlerdir.)
48) Ebu Hureyre (R.A.)'dan, (şöyle dedi:)Resûlullah (S.A.V.) buyurdu kil "İmam âmin dediği zaman arkasından sizde âmin deyiniz. Çünkü her kimin âmin demesi meleklerin âmin demesine muvafakat ederse geçmiş günahları mağfiret olunur.Hadisin ravîlerinden olan İbnu Şihab: Resûlullah (S.A.V.) âmin derdi, demiştir.) -(Bu hadis'i Buhari (780) Müslim (410) ebu Davud (936) ve Tirmizi (250) rivayet etmişlerdir.)Bu hadisi şerif, imam ve me'mum'un cehri olan namazlarda âmin lafzını sesli olarak söyleyeceklerini beyan eder.
AMİN DERKEN SESİN YÜKSELTİLİB VE UZATILACAĞI
49) Vail İbnu Hucr (R.A.)'dan, şöyle dedi:Resûlullah (S.A.V.) Ve'lad-daalliin i okuduktan sonra âmin derdi. Ve (derken) sesini de yükseltirdi.(Bu hadisi Ebu Davud (932) Tîrmizi (248) ve İbnu Mace(8S5) sahih bir senedle rivayet etmişlerdir.)
50) Vail İbnu Hucr (R.A.)'dan, şöyle dedi:Resûlullah (S.A.V.)'i "Gayri'l-mağdubi aleyhim ve 'la'd-daallin"i okuduktan sonra âmin dedi. Ve (âmin derken) sesini uzattığım işittim.(Bu hadisi Buharı' Cüz'ünde (209) Tirmizi (248) ve Ahmed(4/316) sahih bir senedle rivayet etmişlerdir.)
ÂMİN DERKEN ÂMİN SESİNDEN MESCİDİN İNLEYECEĞİ
51) İbnu Cureyc, Ata'dan (rivayet ediyor ki:) Ata'ya dedim ki: İbnu Zübeyr fatihadan sonra Amin dermiydi? Ata dedi ki: Evet derdi. Arkasında olanlarda derdi. Hatta Amin sesinden mescid inlerdi dedi. Ve sonra şübhesiz Amin duadır dedi. Ebu Hureyre, İmam kendisinden evvel kalkmış olarak mescide girdiğinde, (İmama seslenerek) beni Amin'de geçme derdi.(Bu hadisi Buharı ta'likan (bab/III) Abdurrazzak (2640) Safi (1/76) ve Beyhaki (2/59) sahih bir senedle rivayet etmişlerdir.)
YAHUDİLERİN ÎMAM'IN ARKASINDA SÖYLEDİĞİMİZ AMİN'E HASED ETTİKLERİ
52) Aişe R.A. dan, (şöyle dedi;)Nebiyyu S.A.V. buyurdu ki: Yahudiler sizin hiç bir şeyinize hased etmemişlerdir, seiam ve âmin sözüne hased ettikleri gibi.Ahmedin rivayetinde ise: İmamın arkasında söylediğimiz, âmin sözüne (hased ettikleri gibi.)(Bu hadisi Buharı Cüz 'ünde (988) Ahmed (6/135) ve İbnu Mace (856) sahih bir senedle rivayet etmişlerdir.)
FATİHA'DAN SONRA Kİ KIRAAT'IN BEYANI
53) Ebu Hureyre (R.A.) şöyle dedi:Her namazda kıraat vardır. Resülullah (S.A.V.)'in bize duyurduklarım biz de sizlere duyuruyoruz, bizden gizlice okuduklarını biz de sizlerden gizli okuyoruz. Her kim Ummu'l-Kur'ân'ı okursa bu, ona yeter. Her kim bundan fazla okursa o, daha faziletlidir.(Bu hadisi Buharı (772) ve Müslim (396) rivayet ermişlerdir.)
İLK İKİ REK'ATTE FATİHA'DAN SONRA BİRER SURE VE SON İKİ REK'ATTE İSE SADECE FATİHA'NIN OKUNACAĞI
54) Abdullah Ibnu Ebi Katade babası Ebu Katade'den, (şöyle demiştir:) Resûlullah (S.A.V.) öğle ve ikindi namazlarının ilk iki rekatlarında Fatihatu'l-Kitab ile birer sure j okur idi. Ve bazen (gizli okuduğu) âyeti bize işittirirdi. Son iki rekatlarda ise (yalnız) Fatihatıı'l-Kitab'ı okurdu.(Bu hadisi Buhari (776) ve Müslim (451) rivayet etmişlerdir.)
BİRİNCİ REKATIN İKİNCİ REKATTAN DAHA UZUN OLACAĞI
55) Abdullah İbnu Ebi Katede babası Ebu Katade'den, (naklederek şöyle demiştir.) Resûlullah (S.A.V.) öğle namazının ilk iki rekatlarında "Fatihatu'l-Kitab" ile birer sure okur idi. Son iki rekatlarda ise (sadece) "Fatihatu'l-Kitab'ı" okurdu. (Bazen gizli okuduğu) âyet'i bize işittirirdi. Birinci rekatını ikinci rekatından daha uzun yapardı. İkindi ve sabah namazıda böyle olurdu.(Bu Hadisi Buharı (776) ve Müslim (45!) rivayet etmişlerdir.)
YALNIZ NAMAZ KILARKEN REK'ATLARIN HEPSİNDE FATİHA'DAN SONRA SURE OKUNABİLECEĞİ
56) Nafi'i den, İbnu Umer (R.A.)'nun, yalnız namaz kıldığı zaman namazın dört rekatının hepsinde, "ÜMMÜ'L-Kur'ân'ı" ve akabinde Kur'ân'dan bir sure okuduğunu haber verdi.(Bu Hadisi Malik (1/79) sahih bir senedİe rivayet etmiştir.)
KUR'ÂN'I EZBERLEYEMEYEN KiŞiNiN NASIL YAPMASI GEREKTİĞİ
57) Abdullah İbnu Ebi Evfa R.A. dan, şöyle dedi: Resûlullah S.A.V. e birisi gelip şöyle dedi: Ya Resûlullah ben kur'an'dan hiç bir şey ezberleyemiyorum bana kıraatimin yerine geçecek bir şey öğret ondan. Resûlullah S.A.V. buyurdu ki: Sübhanallah, ve'l- hamdu lillah, ve la ilahe illallahu ve'llahu ekber, ve la havle ve la kuvvete illa billah'il - aliyyi'l - azim, dersin, dedi......(Bu Hadisi Ebu Davııd (832) ve İbnu Huzeyme (544) hasen bir senedle rivayet etmişlerdir.
ÖĞLE VE İKİNDİ NAMAZLARINDAKİ KIRAAT
58) Ebu Katade (R.A.)'dan, (şöyle dedi:)Resûlullah (S.A.V.} Öğle ve ikindi namazlarının ilk iki i'ek'atlarmda "Fatihatu'I-Kitab'ı" ve birer sure okur, bazen de bize (sırren okuduğu) âyet'i duyururdu. Son iki rekatlarda ise sadece "Fatihatu'I-Kitab'ı" okurdu.(Bu hadisi Beğavi (592) Buhari (759) ve Müslim (451) rivayet etmişlerdir.)
59) Ebu Said El-Hudri (R.A.)'dan, (şöyle dedi:) Resûlullah (S.A.V.) öğle namazının ilk iki rekatının her bir rekatında otuz âyet kadar okur idi. Son iki rekatlarda ise on beşer âyet kadar yahut bunun yarısıkadar. İkindi namazının ilk iki rekatının her bir rekatında on beş âyet kadar okurdu. Son iki rekatlarda ise bunun yarısı kadar okurdu.(Bu hadisi Müslim (452) rivayet etmiştir.)
ÖĞLE VE İKİNDİ NAMAZLARININ KIRAATLARININ SİRRİ OLACAĞI
60) Ebu Ma'mer den, şöyle dedi: Habbab İbnu'1-Eret (R.A.) ya dedim ki: Resûlullah (S. A.V.) öğle ve ikindi namazlarında okur muydu? "Evet'1 dedi: Ona "Peki okuduğunu neyden anlardınız!" dedim. "Sakalının oynamasından" dedi.(Bu hadisi Buharı (761) rivayet etmiştir.)
AKŞAM NAMAZINDAKİ KIRAAT VE ONUN CEHRİ OLACAĞI
61) Abdullah İbnu Abbas (R.A.)'dan, şöyle dedi: (Bir defa anam) Ümmü'I-Fadl bintu'l-hadis, Ve'l-Murselati Urfen sûresini okuduğumu işitti. Bana dedi ki: "Ey yavrucuğum! Bu sûreyi okumakla bana Resûlullah (S.A.V.)'in bir akşam namazında en son olarak işittiğim okuyuşunu hatırlattın."(Bu hadisi Buhari (763) ve Müslim (462) rivayet etmişlerdir.)
62} Muhammed İbnu Cubeyr İbni Mut'im den, o da babası Cubeyr (R.A.)'dan, rivayet etti. Cubeyr (R.A.) şöyle dedi: Ben Resûlullah (S.A.V.)'in akşam namazında Ve'tturii sûresini okuduğunu işittim.
YATSI NAMAZINDAKİ KIRAAT VE ONUN CEHRİ OLACAĞI
63) Abdullah İbnu Bureyde den, o da babası Bureyde (R.A.)'dan, söyle rivayet etti. Bureyde (R.A.) şöyle dedi: Resûlullah (S.A.V.) yatsı namazında, Veşşemsi ve Duhahe'yi veya onun gibilerini okurdu.(Bu hadisi Tirmizi (309) Nesei (2/273) ve Ahmed (5/355) hasen bir senedle rivayet etmişlerdir.)
CEMAATE NAMAZ KILDIRILACAĞINDA NAMAZIN HAFİF TUTULACAĞI
64) Cabir İbnu Abdullah (R.A.)'dan, şöyle dedi: Muaz İbnu Cebel her defa Resulullah'ın arkasında (yatsı) namazını kılar sonra kavmine (yâni Seleme oğullarına) gelir, onlara imamlık yapardı. Bir gece Resûlullah (S.A.V.) ile beraber yatsıyı kıldı. Sonra kavmine gelib, onlara imam oldu. Suretu'l-Bakara'dan başlayıp okumaya girişti. Bunun üzerine cemaatten bir kimse selam verip ayrıldı, sonra namazı yalnız başına kılıp çıktı. Namazdan sonra o kimseye: Ey fulan! Sen münafık mı oldun? dediler. O da: Hayır, münafık değilim. (Hele sabah olsun) Vallahi, Resûlullah (S.A.V.) huzuruna muhakkak gideceğim ve ona mutlaka bunu haber vereceğim dedi. Ertesi gün Resûlullah (S.A.V.)'e geldi ve şunları söyledi. "Yâ Resûlullah! Biz su çeker develer sahibiyiz. Bütün gün işimiz başında didiniriz, (yatsı olunca gelip namaz kılarız) Muaz sizinle birlikte yatsıyı kıldı sonra geldi ve bize imara olup Suretu'l-Bakara'dan başlayıp okumağa kalktı." Bunun üzerine Resûlullah (S.A.V.) Muaz'a dönüp: "Yâ Muaz! Sen dinden nefret ettirici misin! Fulan sûreyi oku, fulan sûreyi oku!" buyurdu.
Sufyan der ki: Amre: Ebu'z-Zubeyr bize Cabir'den tahdis etti ki: Resûlullah (S.A.V.) Veşşemsi ve Duhahe'yı, Ve'dduha'yı, Ve'1-leyli iza yağşe'yı, Ve sebbih isme Rabbike'l-a'la'yı oku buyurmuştur, dedim. Bunun üzerine Amr: İşte bunlar gibi sûreler, cevabını verdi.(Bu hadisi Buharı (701) vs Müslim (465) rivayet etmişlerdir.) Bazıları bu hadis'i şerif'de zikredilen kıyamda ki tahfifi ruku'da, ruku'dan sonra ki i'tidal'da, secde'de ve iki secde arasında da yapılacağını zannederek namazlarım iptal edin başkalarını da iptal ettirmektedirler. Binaenaleyh, din düşmanlarının namaz bir idmandır diyerek bu azim ibadetle istihza etmelerine sebep olunmaktadır. Zira o şekilde kılınan namaz da beden eğitiminden de başka bir şey değildir.. İleride rüku ve secde bahsinde bu mevzuya temas edilecektir.
SABAH NAMAZINDAKİ KIRAAT VE ONUN CEHRİ OLACAĞI
65) Ebu Berze (R.A.)'dan, şöyle dedi: Resûlullah (S.A.V.) sabah namazında altmış ile yüz âyet kadar okurdu dedi.(Bu hadisi Müslim (461) rivayet etmiştir.)
66) Cabir Ibnu Semure (R.A.)'dan, şöyle dedi: Resûlullah (S.A.V.) sabah namazında,Kaf ve'l-Kur'âni'l-mecid sûresini okurdu. Sabah namazından sonraki namazlarını daha hafif kıldırırdı. (Bu hadisi Müslim (458) rivayet etmiştir.)
İMAMA RUKUDA YETİŞENİN REKATININ OLMADIĞI
67) Ebu Hureyre (R.A.)'dan:Resûlullah (S.A.V.) buyurdu ki: "Namaz için kamet getirildiğinde sakın namaza koşarak gelmeyin. Namaza yavaş yavaş sekinetten ayrılmayarak geliniz, İmama (kavuştuğunuz yerde ona uyun) yetişebildiğiniz! onunla kılın, yetişemediğiniz kısımda (kendiniz) tamamlayın."(Bu hadîsi Buharı (636) ve Muslim (602) rivayet etmişlerdir.)
Bu hadisi şerif imama nerede yetişilirse yetişilsin yetişemediği kısmın memun tarafından tamamlanacağına delalet eder.
A'rac (R.H.) Ebu Hureyre'nin şöyle dediğini rivayet etti: İmama kıyamda kavuşmadan (ki yapılan rüku o rekatın için) yetirli değildir.(Bu eseri Buhari kıraatu helfel-l-imam isimli cüzünde (131) hasen bir senedle rivayet etmiştir.)
69) Abdurrahman İbnu Hürmüz (R.H.)'dan, şöyle dedi; ' Ebu Said el-Hudri dedi ki: Sizden biriniz Ummu'l-Kur'an'ı (Fatihayı) okuman rüku etmesin (zira o rekat tamam değildir).(Bu eseri Buhari kıraatu halfel-İmam isimli eserinde (133) hasen bir senedle rivayet etmiştir.)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder